Pazar, Temmuz 24, 2016

peki nefs ???

Bu mevzunun aşırı derin olduğunu kabul etmeliyiz bundan kaynaklı toplumda öylesine nefs den söz
edenlere ne kadar güvenilir bilmiyorum girişi şu mitle bitirmek istiyorum
imamı gazali nefsin herkese anlatılmaması
gerektiğini söylediği söyleniyor.

öncelikle kelime anlamına bakalım
Nefis ya da Nefs (نفس), Arapça kökenlidir, Sözlükte “ruh, can, hayat, hayatın ilkesi, nefes, varlık, zat, insan, kişi, heva ve heves, kan, beden, bedenden kaynaklanan süflî arzullar anlamlarına geliyor.
tamam peki neden nefs bukadar önemli bi konu?
Aslında bu felsefedeki her canlı zevk için yaşar kelimesi ile doğrudan alakalı yaşama amacımız (aynen öyle :) ) şimdi aranızdan bazılarının Allah için yaşadığını veya sevdikleri için yaşadığını söylediğini duyar gibiyim. Nefs insanın temelidir kendini bulması için en önemli engellerden biridir
Aslında bu konuyu uzun uzun anlatmak çok sıkıcı ve zor çünkü insanın en kalın ördüğü duvarlardan birisi ile karşı karşıya kalıyorum ama buda benim zevkim demi ?
Nefs Gazali ye göre kalp veya ruhun kendisi olarak tabir
ediyor.Aslında bende bu şekilde düşünüyorum ancak
müslüman görüşünde bakmadığım için
(evrensel bakmaya çalışıyorum) 
ayrıldığımız yerler var.
Şimdi insanı ele alıyoruz ve karar verme mekanizmasına 
el atıyoruz.Bir şeyi yapmak için ilk olarak istemek lazım
isteme işini nefsimiz ve mantığımız hallediyorlar 
bu iş bir denge ile yürütülüyor 
ancak bundaki dengeyi sağlıyan tek taraf mantıktır.
mantık azaldığı anda nefs boşalttığı yeri dolduracaktır 
mantığın bu yeri geri almak için uğraşılması gerekir
mantığı tavan yaptırsak ne olur diyenler vardır şimdi
tabiki hüsran olur hem çok acı verici ve uğraştırıcı
hemde yapacak neyin kalırki :D 
tam intiharlık vaka insan hayvandır ve hayvani arzuları yoksa insan değildir  mutluda değildir ve cehalet mutluluktur lafının geldiği yerdir.
bu dengenin kişiye özel kurulması insan için en
uygun şeydir.

zaten işe başlamak bitirmenin yarısıdir derler ya geri kalan tekerrürdür iş içinde kararlarını yine nefs ve mantığa dayalı olarak devam edilir ve bitirilir.
mesele mantık ve nefsi tanımakta tabi gıcık olan burda nefs
çünkü mantık gibi değil otonom bi sistem 
nefs bilgilerini bilinç altından alır ve işler
buradan çıkarılcak sonuç bilinç altını kontrol edersen 
nefside halletmiş olursun peki bu mümkünmü ?
(rastlamadım :D)
bilinç altı bildiğin depodur beynin içinde rahatlıkla gezerken sen farkına bile varamazsın sen dediğimde tanıdık yani
halkın BİLİNÇ dediği şey bilinç bunların arasında gayet basit bişey bunu şu şekilde açılıyım insan bilgisayar gibidir
(tabiki yetersiz benzetme) 
kullanıcı arayüzü= bilinç (senin kullandığın yer)
komut sistemi = neredeyse herşey(psikologların vs uzman oldukları yer)
bide çekirdek var onu tasarlıyan sayılı ve seçkin mühendis var bizdede öyle, kimileri ona tanrı der :)
bilinç altını yaşadığın olaylar ve vücudunun o olaylara karşı
verdiği tepkilerden oluşturur.
(tabi bunlar basit anlatımlar çok eksik)
buraya kadar işleyişten yeterince bahsettiğimi düşünüyorum 
bunları pratikte kullanmak karar almanızı kolaylaştıracaktır
bunun açıklaması mantık ve zevk(aşağıda bahsedicem) 
dengesini kurarak(zihinde canlandırarak)
oldukça realist kararlar alınabilir. Bu güzel bir analitik
düşünme yoludur burada sistemin içine girdikten sonra
aşırı hayvani yönlerinizi görüp düzeltebilirsiniz
(belkide bozarsınız kimbilir)
bu acı ve verici yüzleştirici bir durumdur başkalarının kararlarını empati kurarak nasıl aldıklarını düşünmeye başlayınca ise iş çığırından çıkabilir 
Dostoyevski  bir kitabında şu şekilde bahseder :
"farkındalık iyi birşeymidir yoksa hastalığın ta kendisimi ?"
(hatırladığım kadarı ile :) (bu arada bu adam adamın dibidir) )

insan karakteri kendini bu şekilde tanıma  mevzusunda bug a girer kendini bulma ile alakalıdır evet ancak herkez için yararlı yada mümkün birşey değildir insan bu şekilde sistemini ve sistemlerini çözmeye 
başladığı anda güçlü bir öğrenme isteği ile karşılaşır 
sanki evreni çözecekmiş gibi :/ 
(bu istek de tabiki nefsten kaynaklanır)
peki bu mesele için 
insan karakterini ve yaşanmışlıkları kenara 
bırakması gerekmezmi
(işaretli bölgeye yerine nefsini  kelimesini koyun)
bakın herşey birbiri ile bağlı ve kompleks. Kompleks olması hatayı azalttığı gibi anlaşılmasınıda zorlaştıracaktır

bug a gelelim nefsi azaltıp mantığı artırmak gerek dedik ama
gel gelelim bunu nefsimizden kaynaklı yapıyorduk 
burada insan zora girer dengeler zamanla alt üst olur
(sebeplerini açıklayacak kadar öğrenemedim sanırım iyi bir 
psikolog ile sabahlamamız lazım)

burada aslında basit yoldan kendini bulma ile alakalı giriş yapmış bulundum olayın buraya geliceğini tahmin edememiştim ancak dediğim gibi herşey birbirine bağlı ve bazı şeyleri anlamadan geçmek konunun eksik olmasını sağlıyacaktır (zaten yeterince eksik)
canım şu anda sorunlardan bahsetmek istedi
eğer bu yazıyı hakkı ile okuyorsanız olayın ciddiyetinide
anlamışsınızdır demektir (böle olduğunu umuyorum) peki bu mesele ne kadar önemli ? bunu sizin bulmanız gerekli çünkü kişisel bişeydir yukarıda önemini oluşturan faktörlerden bahsettim ancak buradaki soru nekadar kişisel bir düşünce

bunları düşünürken bu dünyada önem verdiğiniz şeyleri nekadar düşündünüz ve gözettiniz?
bu tür olaylarda kendinden daha önemli bişey yok demi?
peki bu zamana kadar neden düşünmediğinizi düşündünüzmü?(muhtemel ben sorunca düşünmeye çalıştınız)
bu konunun kalan kısmı ancak tartışılarak olaylar empati yolu
ile hissettirilerek anlamaya yardımcı olarak anlatılması gereken yerler bu yazının çok karışık yazıldığının farkındayım ama buradaki bilgiler gerçekten nefs hakkında ciddi bilgiler içermekte işallah anlamışsınızdır :)

yazan LAZZY
(ilerde belkide eklemeler yapabilirim)

Cuma, Haziran 10, 2016

11 ayın cumhurbaşkanı ramazan da geldi :D

      "Ramazanın en nefret ettiğim yanı yarım yamalak oruç tutan tatlı su müslümanlarının oruç tutmayanlara uyguladığı psikolojik ve fiziki baskıdır.

       Örnek: Kadıköy'ün ortasında kola-sigara yaparken arkadaşımın "ne kadar ayıp" demesi ...
        
       Bence oruç tutmayan insanların daha azınlık olması onları baskı altına almayı gerektirmez. Saygı karşılıklı bir olaydır en az inanmayanların veya oruç tutmayanların; tutanlara duyduğu kadar, tutanlar da tutmayanlara saygı duymalı . herkesin tuttuğuna kimse karışamaz hergezin tuttuğu gendine." :D 

                            dedi arkadaşım bidenem ünsüz düşünür
            gitariz ataiz man like man psycho ..

gelelim bana vazgeçtim size gelelim sizce oruç nedir ?
nasıl tutulur kimler tutar neden tutar?
  • Fakirlerin halini anlamak için
  • Nefsimize hakim olmak için
  • vb (sınavdakinlerden)
dediğinizi duyar gibiyim fakirlerede oruç farz diye klişe yapmak istemiyorum ama orucun bizim millet tarafından 
yanlış anlaşıldığına neredeyse eminim hatta anlamaya çalışmadıklarına eminim
peki ben anladımmı ?
cevap  muhtemelen evet

mesele müslümanlıkla alakalı değil işin temeline inelim 
ne olursa olsun hz Muhammed büyük bir insandı peygamber 
olsada olmasada felsefesi dünyaya bıraktıkları yaptıkları
onu zeki bir insan yapar dolayısıyla orucun farz kılınmasında her türlü bişey aramak gereklidir hatta hindistan daki dinlerde bile oruç benzeri uygulamalar bulunmaktadır ve bu link okunmalıdır :)
bkz http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Budizm'de_oru%C3%A7
orucun insan nefsi için iyi bi eğitimdir nefsi köreltme mevzusu olmamalı (nefs mezvu ayrı bizim millet nefsi çok yanlış anlıyolar)
orucu anlamak için çalışalım oruçlu iken ne olur ilk günlerde su görüldüğü zaman kendi içinde savaş verirsin ortanca günlerde azalır son günlerde içmemen gerektiğini nerdeyse sorgulamazsın bakar ve geçersin DUYGU KONTROLÜ insanlar nefsi için yine nefsinden vaz geçmesi olayı (ilk nefs cennet isteği ile alakalı)
ödev ahlakı ile alakalı olduğu gerçeği var ancak burada önemli olan orucu tutarken hissettiklerimiz acıya alışmak düşünmeye zaman bulmak...Düşünmeye zaman bulmak 
önemli aslında olayın temel taşı...
      Günlük hayatta düşüncelerimizin neredeyse tamamını nefsimize göre alırız dışarı geleceğimiz için çıkar arkadaşlarla kafeye gideriz kafeyi kendimizi rahat hissedeceğimiz bi kafeye gideriz orada kendi sevdiğimiz tatlıyı arkadaşımıza tavsiye ederiz ancak oruç acı alışkanlığını verdiğinden kaynaklı duygu durgunluğu yaşarız. 
{Duygu durgunluğu yüksek duygulardan sonra insana daha küçük duyguların etki etmemesi yada az etkilemesi durumudur (örn annesini ve babasını yakın zamanda kaybetmiş bi öğrencini 20 liralık kalemini kaybetmesini atlatması 1 dakikasını alır hatta düşünmez bile)}
bu mevzu insanda nefsi (duygusal) ögelerin etkisini azaltması ve duygu mantık dengesinin mantık tarafına yatkın olmasını sağlar peki mantık ne işimize yarıyacak din gibi metafizik mevzular duygusuz bi biçimde düşünülmesi gerekir bunu şöyle açılıyım matematik fizik gibi analitik düşünce gerektiren şeylerde duygularımızı karıştırmadan direk düşüne biliriz peki  DİN anlaşılmasını zorlaştıran şey sizcede bu değilmi tabi (dini bilgilerin doğruluğunun tartışılması dışında)
peki buraya kadar nefsi körleştirip analitik düşünceyi tavan yaptıran başka ne var sizce 
araştıranların aklından geçenler (çilehane,inziva,eski hac yolculukları,)demenizi ister gibiyim:) demediyseniz bile araştımanızı tavsiye ediyorum.
     Peki buraya kadarki bilgileri örneklemek gerekirse duygu durgunluğu başlığı altında başarılı insanlar

----tesla 
ki kendisi a seksüeldi
----bu güne kadarki zengin felsefeciler 
zenginlik herşeye ulaşma amaç kalmaması
(siz gta oynadınız sanırım peki görevler bitince noldu ??
bu bazı insanların intiharını açıklıyormu)
bu duygu durgunluğu insanı depresif yapar

----biçok büyük adamın geçmişinin acı olması (albert einstein,peygamberler,büyük sanatçılar,biçokdüşünür)ve daha neler neler

---- erkek olmak :D

yanlış anlamayın ben realist düşünmeye bakıyorum kadınlar 
hormonlarından kaynaklı çok duygusallar örn zenginlikten felsefeye
yönelen adamların kadınları fakirmiydi 
cevap erkeklerinden dahada rahatlardı :D
neyse duygusuz olmaya erkekler çok daha yakın bundan kaynaklı
erkekler bu konularda çok daha başarılı olacaklardır. çünkü erkekler
kendilerini yok sayabilirler
aslında bu konular nefs mevzusu ile çok yakından alakalı 
onu başka bi yazıda yazıcam neyse yeter ilk yazı için fazla uzun
olduğunu düşünüyorum
sonuca gelelim

--fakirlerin halini anlamak:

bence alakası yok iyi bir empati yeterli ve fakirlerin durumu
düşündüğünüz gibi değil hindistanda ömür daha uzun :)

--nefsi körlemek :D :

alakası olduğunu inkar edemem ama çoook eksik bi tanım 
yanlış anlaşılmasına neden olabilir.

ama günümüzde orucun olayı çok sapmış durumda 

kimse bu şekilde düşünmüyor günlük yaşantı okadar 
ön planda ki insanlar düşünmenin zaman kaybı olduğunu
bile söylediler bana :/
kendime değil onlara acıdım sosyallik herşey olmuş 
yazımı bitiriyorum artık bu konudan evrene kadar gidilir
hepsi sırayla demi :)
                                                yazan  Mekanik

Perşembe, Haziran 09, 2016

--BAŞLANGIÇ--

     Açtık ne oldu havasındayım çünkü aslında bahsedeceğim konuları bile bilmiyorum amaç içimi boşaltmaktı yüksek ihtimalle geçici bi heves olcaktır ama kimin umrunda dünyada o kadar şey boşa giderken kafama esti diye öyle yazı yazmak ne kadar zararlı olabilir ki 

      Şimdi biraz düşününce düşünce üzerine yazarım gibi geliyor  çünkü şu anda herkes
in yaşadığı sıkıntıların temelini oluşturuyor ve benim gibi kendini beğenmiş ve iyi kalpli bi insanın birilerine ulaşması gerek değil mi? Ancak bu konuda yüzyüze konuşmakta büyük sıkıntı çekiliyor çünkü adam karşında normal bi insan ve sana baya öğüt veriyor ne kadar da sıkıcı bir durum değil mi? Ancak bu şekilde biraz daha iyi olur gibi geliyor. tabi bide arkadaşlarım var belki katılırlar aramıza bizim konsey bu dünyayı adam eder.. (bence)
       
    Neyse bakalım bi konu bulayım sonra yardırırım engin bilgilerimle :)



(psycho yazdıklarımı düzeltmeye yetişemedi yazı dilim berbatt ):)